Bu soru birçok tartışmaya yol açacak cinsten ve ilk bakışta cevabı göreceli gibi görünüyor. Vereceğim örnekte ise bu sorunun cevabı çok gezenin lehinde olacak.
Maaşlı çalışan bir programcının çalıştığı firma bünyesinde yaptıklarının haricinde öğrenebileceklerinin tümü üç yıl ve daha az bir zaman dilimine sığdırılabilir. Bu zaman diliminden sonra programcı bildiklerini tekrar eder ve yeni bir şeyler öğrenemez. Buradan şöyle bir sonuç çıkarabilir miyiz? “Her programcı üç yılda bir iş yerini değiştirmelidir”.
Eğer firmaya bir gün müdür olma planlarınız yoksa, her üç yılda bir iş değiştirmeniz programcı olarak sizin yararınıza olacaktır. Bilginin günümüzdeki yarı ömrünü göz önünde bulunduracak olursak, on sene aynı firmada çalışmış bir programcının sahip olduğu bilgi ve tecrübe, içinde çalıştığı piyasa için değerini kaybetmiştir. Bunu önlemenin en kolay yolu, sık aralıklarla iş değiştirmek ve at gözlüklerinden kurtulmaktır. Aynı şeyleri sürekli tekrar etmek, tecrübe kazanmak anlamına gelmez. Örneğin birinci sene öğrenileni sonraki dokuz sene tekrar etmek, bu konuda on sene tecrübe sahibi olmak değildir. Sahip olduğunuz tecrübeyi tekrar ederek yeni tecrübe sahibi olamazsınız, yani tecrübe tecrübeyi doğurmaz. Sadece yeni bir şeyler yaptığınızda, yeni tecrübe edinme şansını yakalayabilirsiniz.
Programcının daha iyi bir programcı olmasını sağlayan edindiği tecrübelerdir. İyi bir programcıyı tanımlamak için şu formülü kullanabiliriz: Bir programcının iyilik seviyesi edindiği tecrübelerle doğru orantılıdır. Burada tecrübe kelimesi ile programcının görüp, öğrendiği yeni metot, teknoloji ve bilgiyi kastediyorum.
Her üç senede bir iş değiştirme fikri size çok radikal gelebilir. Bu göründüğü kadar radikal bir durum değil. Yılda bir, altı ayda bir ya da ay başı iş değiştiren programcılar var. Serbest çalışan (freelancer; Burada freelancer terimini serbest programcılığın Avrupa’da icra ediliş şeklini yansıtacak şekilde kullandım. Türkiye’de freelancer terimi daha başka bir anlama sahip!) programcılar sürekli iş değiştirmeye mecburlar. Çok sık iş değiştirmek zorunda kaldıklarından, çok değişik türde tecrübeleri çok kısa bir zaman diliminde yapma fırsatı buluyorlar. Bu onların her yeni proje ile daha da değerli hale gelmelerini sağlıyor. Tercih edilmelerinin ana sebeplerinden birisi sahip oldukları tecrübeler.
Şimdi yazımın başlığına tekrar bir göz atalım. Yazım çok gezen mi bilir, çok okuyan mı? başlığını taşıyor. Serbest çalışan programcılar yanı sıra belli aralıklarla iş yerini değiştiren programcıların, yıllarca aynı şeyleri tekrar etmek zorunda kalan programcılara nazaran yaptıkları işten uzun yıllar ekmek yeme şansları çok daha yüksektir. Bunun nedenleri:
- Geldikleri her yeni ortamda olup, bitenleri kavrayabilmek için belli bir süre learning ve panic zone içinde kalırlar. Bu onların zamanla learning ve panic zone geçişine içgüdüsel karşı koyma bariyerlerini kırar ve çok daha kolay yeni şeyler öğrenmelerini sağlar.
- Sürekli yeni diller öğrenmek zorunda kalırlar. Daha iyi programcı olabilmenin başlıca şartlarından birisi çok değişik türde bilgisayar programlama dillerini tanımak ve kullanmaktır.
- Başka ekiplerde çalışma fırsatına sahip olmaları çiçekten, çiçeğe geçen arı misali birçok değişik şeyi görme ve adapte etmelerini kolaylaştırır. Bu onların zaman içinde basit cözüm oluşturma yetisini pekiştirir ve zamanla senior developer olmalarını sağlar.
- Sürekli değişik çalışma alanlarına ait (working domain) sorunları çözmek zorunda kalmaları, sorunları değişik perspektiflerden analiz etmelerini kolaylaştırır.
- Değişiklikten korkmazlar, çünkü onunla yaşamayı öğrenmişlerdir.
- Yeni şeyler öğrenmeye açıktırlar, çünkü bu şekilde iş gücü olarak daha da kıymetlendiklerini kavramışlardır.
Yazılımda iyi olmanın sırrı sürekli değişikliğe maruz kalmakta gizlidir. Bunun da yolu kanımca belli aralıklarla yeni projelere talip olmaktan geçiyor.
EOF (End Of Fun)
Özcan Acar
Yorumlar
“Çok Gezen mi Bilir, Çok Okuyan mı?” için 2 yanıt
yazılarınızdan feyz alıyorum. özellik learning ve panic zone uzerine yazdıgınız inceleme yazısını okuduktan sonra olaylara bakış açım değişti. teşekkürler.
Emeğinize sağlık hocam.